Aşura ziyareti

Aşura ziyareti uzaktan ve yakından İmam Hüseyin ve yarenlerini ziyaret etmek ve Aşura vakiasını anmak için okudukları bir ziyaretnamedir. Muharrem ayının ana yas sembollerinden biri’de Aşura ziyaretinin okunmasıdır. Ulaşabildiğimiz eski çağlardaki toplantılarını incelediğimizde bu açıkça görülmektedir. Yaslar genellikle Kur’an tilaveti ile başlar, Aşura ziyareti ile devam eder, dini sohbet, mersiye ve şehitlere gözyaşı dökülmesiyle son bulur. Aslında Aşura ziyareti sadece bu toplantılarda değil, genel olarak manevi zenginleşme ve manevi diriliş yolunda ilerleyenlerin öncelik vermesi gereken bir andır. Denebilir ki, hemen hemen bütün ahlâk ve hikmet üstadları, manevi tekâmülü gerçekleştirmek için Aşura ziyaretini okunmasını, hatta her gün okunmasını tavsiye etmişlerdir. Bu ziyaretname, büyük manevi başarıya ulaşmanın bir yolu olabilir. Aşure ziyaretini, küçük yaşta Kerbela trajedisine tanık olan İmam Muhammed Bâkır’dan olduğu biliniyor. İlahi kimselerin çocuk ya da yetişkin olması önemli değil. Genç olmalarına rağmen onlar bu yolun yaşlı yolcularıdır. Eğer Hz. İsa beşikteyken peygamberliğe şahitlik ediyorsa, İmam Cevad, İmam Mehdi genç yaşta imamlık makamına ulaşıyorsa, demek bu insanların çocuk ya da yaşlı olması fark etmez, yaşadıkları, gördükleri, öğrettikleri her zaman geçerlidir. Özetle Aşura ziyareti’de şöyledir. İlginçtir ki bu ziyaretname yolculuğu esasen iki yönlüdür; birincisi: İmam Hüseyin’in katillerini tanıtıyor, onların Allah’ın düşmanı olduğunu vurguluyor ve onlara lanet ediyor. İkinci yön: İmam Hüseyin ve taraftarlarını tanıtar, onların Allah’ın dostları olduklarını vurgular ve onlara selam ve sevgiyi öğreter. Kısaca Aşure ziyaretnamesi, Allah’ın yoluna uyanlara ve Onun yolunda gidenlere selam, yakınlık, sevgi, Allah’ın yolunun düşmanlarına, hak yolunu yok etmek isteyenlere lanet, uzaklık, nefret ve haklılığı ifade eder. Aslında İmam Hüseyin’in Kerbela’da Aşure günü yaşadığı trajedinin öğrettiği de budur. Aşure ziyareti, küçük anlamda Aşure’nin kendisi olması nedeniyle manevi önemi büyüktür. Aslında Tevhid mezhebinin kendisi olan İslam dini, “Tewalla” (Allah dostlarıyla dost olmak) ve “Teberra” (Allah’ın düşmanlarıyla düşman olmak) anlamına gelir. İlk insan ve ilk peygamber olan Adem Allah’ın dostudur, İblis ise Kıyamete kadar Allah’ın düşmanıdır. İmam Hüseyin’in yolu Allah dostlarının yoludur, Yezid’in yolu ise Allah düşmanlarının yoludur. Aşure ziyaretinin büyüklüğü bu gerçekleri insanlara aktarmasındadır. Meşhur “Her gün Aşure, her yer Kerbela” sözü bunun göstergesidir. İbadetten daha hayırlı olan yolu doğru gitmektir. Bazen ibadet edenlerin yaşam tarzları doğru olmadığı için toplumda tiksinti yaratırlar. Doğru yola uymayan kimsenin ibadet ve salih amellerinin faydası nedir?! İblis’in, Adem’in yaratılışından önce binlerce yıl ibadet ettiği veya İmam Ali döneminde Haricilere ibadetinin popüler olduğu, o kadar zalalete düştükleri, İmam’ı, hatta sıradan masum insanları öldürmeyi ibadet saydıkları rivayet edilmiştir. Yolu Allah yolu olmayanların her hayırlı ameli, onlar için bir örtüdür ve hakikati anlamalarına engeldir. Allah’ın yolunu bulmak ve doğru yürümek için Allah’ın dostlarını düşmanlarından ayırmak, daima zalimlere lanet etmek, daima mazlumlara dua etmek gerekir. Aşure ziyaretinin bu özelliği olduğundan çok okunması tavsiye edilir, Aşure’yi yaşatır, Aşure de insanı yaşatır, …